
Trump ve Bukele Suçla Mücadelede Sert Önlemleri Destekliyor
Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump, El Salvador Devlet Başkanı Nayib Bukele’yi Pazartesi günü Washington’da ağırladı. Göç, kamu güvenliği ve cezaevi reformları odaklı yapılan toplantı ve çalışma yemeği, Trump yönetiminin El Salvadorlu göçmenleri sınır dışı etmesine yönelik artan eleştirilerin gölgesinde gerçekleşti.
Özellikle dikkat çeken bir vaka, Maryland’de yaşayan Kilmar Armando Abrego Garcia’nın yanlışlıkla El Salvador’a sınır dışı edilmesidir. Şu anda orada hapsedilmiş durumda olan Garcia’nın iadesi için Yüksek Mahkeme kararı bulunmasına rağmen, ABD yetkilileri hala geri dönüşünü sağlamamıştır. Görüşmeden sadece birkaç saat önce Dışişleri Bakanı Marco Rubio, çete bağlantısı olduğu iddia edilen 10 kişinin daha sınır dışı edildiğini açıkladı.
Bukele görüşmelerde, ulusal güvenlik için kitlesel hapsedilmenin gerekli olduğunu savundu ve El Salvador’un suçla mücadelede sert önlemlerle sağladığı başarıyı ABD’ye örnek gösterdi. “Dünyanın cinayet başkentini Batı Yarımküre’nin en güvenli şehrine dönüştürdük,” diyen Bukele, “350 milyon Amerikalıyı özgürleştirmek istiyorsanız, bazı kişileri hapsetmeniz gerekir,” ifadesini kullandı.
Başkan Trump da benzer bir yaklaşım sergileyerek Bukele’nin suçla mücadele çabalarını övdü ve El Salvador’daki cezaevi altyapısının genişletilmesinin iki ülkenin hedeflerine hizmet edeceğini belirtti. “Bunlar çok güçlü tesisler, oyun oynanmaz,” diyen Trump, cezaevi inşası konusunda ABD’nin destek sağlayabileceğini dile getirdi.
Göç kontrolünün yanı sıra, iki lider dijital varlıkların düzenlenmesi konusunda da iş birliği yapmayı ele aldı. Kripto paralar ve finansal güvenliğe yönelik küresel ilginin arttığı bir dönemde, bu alandaki adımlar iki hükümetin ortak ilgi alanına dönüşmüş durumda.
Hukuk devleti ve bireysel özgürlüklerle ilgili sorular artarken, Washington ile San Salvador arasındaki bu uyum, Batı Yarımküre’de uygulamaya dayalı yönetişimin güçlendiğini gösteriyor. Gözaltı, sınır dışı ve dijital düzenleme konularındaki ortak vurgular, iki liderin güvenlik ajandaları doğrultusunda iş birliğini sürdüreceğini ortaya koyuyor.