Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump, Çarşamba günü yükseköğretimde denetimi ve hesap verebilirliği artırmayı amaçlayan iki başkanlık kararnamesi imzaladı. İlk kararname, üniversitelerin ABD yasalarına göre açıklaması gereken büyük çaplı yabancı bağışları bildirmemesi durumunda federal kurumların bu durumu araştırmasını öngörüyor. Bu adım, özellikle ulusal güvenlik ve etik kaygılar açısından finansal ilişkilerde şeffaflığı sağlamayı hedefliyor.

“Üniversiteler, özellikle yurt dışından gelen kaynaklar söz konusu olduğunda, kim tarafından finanse edildiklerini açıklamak zorundalar,” dedi Trump imza töreninde. Yönetim, üniversite kaynaklarının nereden geldiğini anlamanın küresel tansiyonların arttığı bir dönemde daha da önemli olduğunu vurguladı.

İkinci kararname ise üniversite akreditasyon sisteminde kapsamlı değişiklikler getiriyor. Bu düzenleme, sadece lisans programlarını değil, hukuk fakülteleri ve diğer yüksek lisans programlarını da kapsayacak şekilde, ölçülebilir başarı ve akademik sonuçlara odaklanmayı amaçlıyor. Böylece bürokratik kriterlerden uzaklaşılarak performans esaslı bir değerlendirme süreci benimseniyor.

“Öğrencilerimizin sadece diploma değil, gerçek değer ve rekabet gücüyle mezun olmasını istiyoruz,” diyen Trump, akreditasyon kurumlarının üniversitelerin öğrencilere, işverenlere ve vergi mükelleflerine yönelik sonuç üretip üretmediğini değerlendirmesi gerektiğini belirtti.

Her iki adım da Trump yönetiminin daha geniş kapsamlı eğitim politikasıyla örtüşüyor. Bu politika; şeffaflık, hesap verebilirlik ve yükseköğretim kurumlarının yatırım geri dönüşünü artırma hedeflerini esas alıyor. Beyaz Saray, bu reformların Amerikan üniversitelerine olan kamu güvenini artıracağına ve kurumların ulusal çıkarlarla ve iş gücü ihtiyaçlarıyla daha uyumlu hale geleceğine inanıyor.

Eleştirmenler, bu politikaların eğitimi siyasileştirebileceğini ve üniversiteler için yük oluşturabileceğini savunurken, destekleyenler bu adımları akademide daha fazla sorumluluk ve verimlilik sağlamak adına geç kalınmış hamleler olarak değerlendiriyor.