Yayınlanma Tarihi: 19.04.2025 13:49 / Dünya Haberleri

Trump, İran’ın nükleer silah edinmesine karşı uyardı

Trump, İran’ın nükleer silah edinmesine karşı uyardı

ABD Başkanı Donald Trump, Cuma günü yaptığı açıklamada yönetiminin İran’ın nükleer silah edinmesini engelleme kararlılığını yineledi. Trump, böyle bir durumun küresel çapta tehlike yaratacağını vurguladı. “Onların nükleer silahı olamaz,” diyen Trump, “İran’ın harika, refah içinde ve mükemmel olmasını istiyorum. Ben onları bir kez durdurdum — parasızdılar ve Hamas ya da Hizbullah’a para gönderemiyorlardı.” Trump ayrıca, “Eğer nükleer silah sahibi olurlarsa, hayatınız büyük tehlikede olacak,” şeklinde uyardı.

Trump’ın açıklamaları, ABD ile İran arasında Roma’da başlayan ikinci nükleer görüşmelerin bir gün öncesine denk geldi. Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff liderliğindeki ABD heyeti, Umman büyükelçisinin rezidansında yapılan toplantıya geç katıldı. Görüşmelerin odak noktasında İran’ın sunduğu, uranyum zenginleştirmesini kademeli olarak azaltma karşılığında ABD yaptırımlarının kaldırılmasını içeren üç aşamalı plan bulunuyor.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Araghchi, diplomatik temaslarını sürdürüyor. Moskova ziyaretinden sonra gelecek hafta Pekin’e gitmeyi planladığını duyurdu. Araghchi, Rusya ve Çin’in müzakerelerdeki rolünün “çok önemli ve yapıcı” olduğunu belirtti.

Diplomasiye açık olduklarını belirten Araghchi, ABD’nin samimiyetinden ise şüphe duyduklarını ifade etti. “Gerçekçi olmayan” Amerikan taleplerinin anlaşmaya varma olasılığını azaltacağını söyledi. RT’ye verdiği demeçte, “Geçmişte güç, baskı ve tehditlere boyun eğmediğimizi kanıtladık. Bu tehditlere direniriz,” dedi.

Görüşmeler sürerken taraflar temkinli davranıyor. Araghchi, diplomasiyi tercih ettiklerini ancak müzakereler başarısız olursa başka yolların da düşünülebileceğini ifade etti. “Eğer bu müzakereler zor bir noktaya gelirse, kendimizi nasıl savunacağımızı çok iyi biliyoruz,” dedi.

Roma’daki görüşmelerin sonucu, ABD-İran ilişkilerinin geleceği ve Orta Doğu’daki nükleer silahlanmanın önlenmesine yönelik çabalar açısından belirleyici olabilir. Taraflar arasındaki kırılgan güven ortamında, önümüzdeki süreçte diplomasinin mi yoksa çatışmanın mı öne çıkacağı netleşecek.