
Trump Hukuki Yaptırım İncelemesi Talimatı Verdi
Başkan Donald Trump, hukuk camiasına karşı yürüttüğü kampanyayı genişleterek, Adalet Bakanı Pam Bondi'ye kendi yönetimine karşı açılan davaları inceleme ve taraflı olduğunu düşündüğü hukuk bürolarına yaptırım uygulanmasını önerme yetkisi verdi.
Yayımlanan genelgede, Bondi'nin siyasi motivasyonlu görülen davaları Beyaz Saray’a yönlendirebileceği belirtildi. Trump, bu süreç sonunda avukatların güvenlik izinlerini iptal eden veya onları kamu ihalelerinden men eden başkanlık emirleri çıkarabilecek. Bu karar, birçok hâkimin geçici yürütmeyi durdurma kararları alarak Trump’ın gündemini engellediği bir haftanın ardından geldi.
Trump, birçok davanın hükümetin çalışmalarını geciktirmek amacıyla açıldığını iddia etti ve ilgili hukukçulara karşı disiplin cezaları ya da yaptırımlar uygulanmasını talep etti. Yaptırım kararı genellikle yargıçlara ait olsa da, bu genelge ile Bondi’nin önerisiyle Trump’ın tek taraflı harekete geçmesi mümkün oluyor.
Hukuk uzmanları, bu yaklaşımın yasal yollara başvuruda caydırıcı etki yaratabileceği uyarısında bulundu. Hukuki temeli olan davaların dahi, avukatların cezalandırılma korkusuyla açılmaktan kaçınılabileceği ifade edildi.
Bondi ayrıca, 2017'den bu yana hükümete karşı açılan davalarda yer alan hukuk bürolarının davranışlarını geriye dönük incelemekle görevlendirildi.
Trump son dönemde bazı hukuk firmalarını doğrudan hedef alan başkanlık emirleri yayınladı. En dikkat çekici örnek, eski ortağı Mark Pomerantz'ın New York'ta Trump aleyhinde ceza davası yürüttüğü Paul Weiss firması oldu. Trump, firmanın çalışanlarının güvenlik izinlerini iptal etti ve kamu binalarına girişlerini yasakladı.
Firmanın başkanı Brad Karp’ın Pomerantz’ı eleştirmesi ve Trump’ın desteklediği amaçlara yönelik 40 milyon dolarlık hukuk hizmeti taahhüt etmesi üzerine karar geri çekildi.
Trump’ın öfkesini artıran bir diğer gelişme, 1798 tarihli Yabancı Düşmanlar Yasası kapsamında, usul süreçleri olmaksızın Venezuela uyruklu çete üyelerinin sınır dışı edilmesine ilişkin açılan davaydı. Yargıç James Boasberg, geçici yürütmeyi durdurma kararı vererek, havadaki uçuşların geri döndürülmesini emretti.
Ancak hükümet yazılı emir olmadığı gerekçesiyle uçuşları geri çekmedi. Boasberg bunun üzerine Beyaz Saray’ın emre uyup uymadığını araştırmak üzere bir inceleme başlattı. Hükümet, mahkemenin yetkisi olmadığını savunarak “devlet sırrı” doktrinini kullanmayı değerlendiriyor.
Bu agresif hukuk stratejisi, Trump yönetiminin yargı müdahalesini sınırlandırma ve hukuki muhalefeti caydırma çabasını yansıtıyor. Yargı bağımsızlığına ilişkin endişeler giderek artıyor.