Yayınlanma Tarihi: 16.04.2025 11:53 / Dünya Haberleri

Trump Çin'e Gümrük Baskısını Artırıyor

Trump Çin'e Gümrük Baskısını Artırıyor

Başkan Donald Trump, devam eden ticaret gerilimleri ortasında Çin’e sert bir uyarıda bulundu. Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt’e göre Trump, "top Çin’in sahasında" diyerek gümrük anlaşması için adım atması gereken tarafın Pekin olduğunu söyledi. Trump, Çin’in bu anlaşmaya ABD'den daha fazla ihtiyacı olduğunu, çünkü Amerikan tüketicisine ulaşmanın tüm ülkelerin istediği bir şey olduğunu vurguladı.

"Paraya ihtiyaçları var" diyen Trump, anlaşmaya açık olduğunu, ancak Pekin’in ciddi adımlar atması gerektiğini belirtti.

Fox News'te yayınlanan bir röportajda Trump, diğer ülkelerin de Çin ve ABD arasında tercih yapmaya zorlanabileceğini ima etti. Bu açıklama, Trump’ın ekonomik doktrininde yeni bir aşamaya işaret ediyor: karşılıklılık ve baskı temelli bir yaklaşım.

Trump ayrıca, birçok ülkeye uygulanan karşılıklı tarifelerin 90 gün süreyle askıya alındığını, bunun geçiş dönemi için esneklik sağlamak amacıyla yapıldığını ifade etti. Gümrük gelirlerinin o kadar yüksek olabileceğini, bunun gelir vergisinin yerine geçebileceğini söyledi.

Bu arada Çin, ekonomik dayanıklılığını vurgulayan bir açıklama yaptı. Ulusal İstatistik Bürosu Başkan Yardımcısı Sheng Laiyun, Çin ekonomisinin sağlam bir temele dayandığını ve dış baskılara dayanabileceğini belirtti. ABD’nin uyguladığı ve %145’e kadar çıkan gümrük tarifelerinin kısa vadede baskı yaratabileceğini, ancak uzun vadede Çin’in büyümesini etkilemeyeceğini ifade etti. Tarife uygulamalarının herkese zarar verdiğini yineledi.

Gerginliği artıran bir diğer açıklama ise Çin Savunma Bakanlığı Sözcüsü Zhang Xiaogang’dan geldi. Trump’ın açıkladığı 1 trilyon dolarlık savunma bütçesini eleştiren Zhang, bunun ABD’nin “savaşçı doğasını” ortaya koyduğunu söyledi. ABD’nin diğer ülkelerden “haksız şekilde elde edilen zenginlik” ile savunma sanayisini büyüttüğünü savunan Zhang, bu durumun Amerika’yı yeniden büyük yapmayacağını ifade etti.

İki süper güç arasındaki gerilim devam ederken, küresel ticaretin ve diplomatik ilişkilerin geleceği belirsizliğini koruyor.