Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump’ın yönetimine karşı, Sağlık ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nda (HHS) binlerce kişinin işten çıkarılmasını öngören planı durdurmak amacıyla 23 eyalet salı günü dava açtı. Dava, Rhode Island’daki bir federal mahkemeye sunuldu ve sağlık personeli azaltımını durdurmak için atılmış önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.

Associated Press (AP) haberine göre, bu plan HHS bünyesindeki yaklaşık 10.000 pozisyonu etkileyebilir. Dava açan eyaletler arasında New York, Kaliforniya, Kentucky, Pensilvanya, Minnesota ve Kuzey Karolina bulunuyor. Bu eyaletler, planlanan kesintilerin sadece sağlık hizmetlerini sekteye uğratmakla kalmayıp, yerel ekonomiler üzerinde de ciddi etkiler yaratacağını savunuyor.

Dava dilekçesinde, Trump yönetiminin HHS personelini azaltma kararının ani ve zararlı olduğu ifade ediliyor. Davacılar, bu kadar büyük çaplı bir işten çıkarma planının kaynakları zorlayacağını, kamu sağlığı altyapısını zayıflatacağını ve savunmasız topluluklara yönelik hizmetleri tehlikeye atacağını belirtiyor.

Eleştirmenler, yönetimin kesintileri gerekçelendirecek yeterli ve şeffaf açıklamalarda bulunmadığını savunuyor. Bu hamlelerin, temel hizmetleri feda ederek kamu harcamalarını kısmaya yönelik daha geniş çaplı bir stratejinin parçası olduğu öne sürülüyor.

Beyaz Saray ise bütçe politikalarını uzun vadeli mali sürdürülebilirlik ve verimlilik adına gerekli olarak savunuyor. Ancak bu dava, yönetimin federal operasyonları sadeleştirme ve harcamaları azaltma girişimlerine karşı açılan hukuki mücadelelerin son halkası oldu.

Dava açan eyaletler, HHS’nin Medicaid, halk sağlığı acil müdahaleleri ve topluluk sağlığı programları gibi alanlardaki hayati rolüne dikkat çekiyor. Büyük çaplı işten çıkarmaların bu işlevleri sekteye uğratacağı ve yeterli sağlık hizmetine erişimi sağlamaya yönelik yasal yükümlülükleri ihlal edeceği vurgulanıyor.

Davanın ilerleyen aşamalarında, yönetimin bu kararı alırken gerekli prosedürleri takip edip etmediği ve federal sağlık yasalarına aykırı davranıp davranmadığı değerlendirilecek. Mahkemenin vereceği karar, ülkenin en büyük ve en etkili federal kurumlarından birinin geleceği açısından önemli sonuçlar doğurabilir.