ABD Başkanı Donald Trump yönetimi ile İranlı yetkililer, Roma'da gerçekleştirilen dolaylı görüşmelerin ardından nükleer müzakerelerde önemli ilerlemeler kaydetti. İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, Cumartesi günü yaptığı açıklamada, görüşmelerin ilerlediğini ve temel ilke ve hedefler konusunda daha iyi bir anlayışa ulaşıldığını belirtti.

“Bir dizi ilke ve hedef konusunda daha iyi bir anlayışa ulaştık,” diyen Arakçi, bir sonraki görüşme turunun 26 Nisan'da Umman'da gerçekleşeceğini duyurdu. Bundan önce, 23 Nisan'da yine Umman'da teknik düzeyde uzman görüşmeleri yapılacak. “Umman’daki teknik toplantıların ardından, bir uzlaşıya varma ihtimalini daha iyi değerlendirebileceğiz,” diyerek, temkinli bir iyimserlik çağrısında bulundu.

Umman Dışişleri Bakanlığı da benzer bir umut tonuyla açıklama yaparak, görüşmeleri nükleer silahlardan arındırılmış bir İran hedefiyle yapılan ciddi bir girişim olarak tanımladı. Cumartesi günü yayımlanan açıklamada, tarafların adil, kalıcı ve bağlayıcı bir anlaşma için bir sonraki aşamaya geçme konusunda mutabık kaldığı belirtildi. Bu anlaşma, İran’ın nükleer silahlardan ve yaptırımlardan arındırılmasını, ancak barışçıl nükleer enerji geliştirme hakkını korumasını sağlayacak.

Roma’daki görüşmelere aracılık eden Umman Dışişleri Bakanı Badr bin Hamad Al Busaidi, her iki heyeti de yapıcı tutumları nedeniyle övdü. “Bu görüşmeler ivme kazanıyor, artık imkânsız görünen şeyler bile mümkün hale geldi,” diyerek diplomatik bir ilerlemenin sinyallerini verdi.

İran Meclisi Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu üyesi Muhammed Mehdi Şehriyari’nin sözleri ise beklentileri daha da artırdı. Şehriyari, Cumartesi günkü görüşmelerde ABD’nin İran’ın tüm taleplerini kabul ettiğini iddia etti. “Heyetimiz ne talep ettiyse, Amerikalılar kabul etti,” ifadelerini İran medyası aktardı. Ayrıca Trump’ın seçim kampanyasından bu yana iki yıldır görüşmelerin sürdüğünü, bu görüşmelerin yalnızca nükleer konularla sınırlı olduğunu vurguladı.

26 Nisan’daki Umman zirvesine yaklaşılırken, olası bir anlaşmanın imzalanması ihtimali hem bölgesel gerilimi azaltabilir hem de küresel jeopolitik dengeleri değiştirebilir.