ABD Başkanı Donald Trump’ın yabancı suçluların sınır dışı edilmesi politikasına uygun olarak, Dışişleri Bakanı Marco Rubio Pazartesi günü yaptığı açıklamada, 17 şiddet eğilimli çete üyesinin El Salvador’a gönderildiğini duyurdu. Bu kişiler, ABD tarafından daha önce yabancı terör örgütü ilan edilen Tren de Aragua ve MS-13 çetelerine mensup.

Rubio, sınır dışı işlemini “başarılı bir terörle mücadele operasyonu” olarak nitelendirdi ve hükümetin Amerikan vatandaşlarını şiddet tehditlerinden koruma taahhüdünü yineledi. “Halkımızı korumak için kararlılıkla hareket etmeye devam edeceğiz,” dedi.

Venezuelalı olan bazı kişiler, El Salvador’daki Terörle Mücadele Gözaltı Merkezi (CECOT) adlı yüksek güvenlikli cezaevine gönderildi. CECOT, bölgedeki en tehlikeli suçluların tutulduğu ve 14.000’e kadar mahkûmu barındırabilen bir hapishane olarak biliniyor. Cezaevi, yakın zamanda ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem tarafından da ziyaret edildi.

Bu operasyon, ABD ile Orta Amerika ülkeleri arasında sınır ötesi suç örgütlerine karşı artan iş birliğini yansıtıyor. Sınır dışı kararı, Trump yönetiminin ulusal güvenlik ve göç politikaları kapsamında, potansiyel tehditleri ABD dışında tutma çabasının bir parçası olarak görülüyor.

Yetkililer, bu işlemin münferit olmadığını, şiddet içerikli ağların dağıtılması amacıyla sürdürülen daha geniş bir stratejinin parçası olduğunu belirtiyor. ABD, terörle bağlantılı kişilerin CECOT gibi güvenli tesislerde adaletle yüzleşmesini sağlamak için yasal ve diplomatik yolları kullanmayı sürdürüyor.

Bu sınır dışı işleminin, çete şiddetine karşı bölgesel mücadeleyi güçlendirmesi ve ABD ile El Salvador güvenlik kurumları arasındaki iş birliğini artırması bekleniyor. ABD, göçmenlik uygulamalarındaki katı tutumunu sürdürürken, benzer operasyonların önümüzdeki dönemde de devam etmesi öngörülüyor.